bir önceki yazımda işyerinden pek sevdiğim arkadaşım yılmazın bana aldığı moleskineden bahsetmiştim, esas yapılan çekiliş sonunda ona aldığım hediyelerden bahsedemedim. yılmaz benim için pek kıymetli hem iş anlamında öğrendiklerimden, hem de istanbula taşındığımdan itibaren yaşadığım zorluklarda hep yanımdaydı, borç istedim hayır demedi, doktora gitmekten korkuyorum dedim, yürü gidiyoruz dedi, utandıklarımı ona anlattım, dinledi. zaten yılbaşını esgeçmeyecektim ama çekiliş işi ayrı keyif oldu. yılmaz uzakta oturduğundan, arabasıyla hergün sonsuz bir trafikte geliyor,ve yılmaz tam bir kahvesever. afyonu patlamıyor sabah kahvesini içmeden, o yüzden ona dibinde kardan adam olan bir starfaks termosu aldım. artık arabasında hem kahvesini yudumlar, hem de işe gelmeden afyonunu patlatır diye düşündüm.
ikinci hediyem dünyanın en şahane kozmetiklerinden lush'tan oldu. lush yılbaşı için birbirinden renkli paketler yapmış, içlerinde ne ararsan var. ben ona body butter, duş jeli ve sabun olan bir set aldım.
diğer bir hediyem de kitap oldu. aslında kitabın oldum olası klasik bir hediye olduğunu düşünüyorum, ama çeşitli notlar ve yanında ufak hediyeler / anılar ile birleşince anlamlandırılabildiğine inanıyorum. bu yüzden ona şahane hatalar serisinin ikinci kitabı olan talih kuşunu aldım. hani milli piyango da yaklaşıyorken, acaba piyango ona çıksa neler yapar diyerekten , kendi seçimleri ile bölüm bölüm ilerleyebileceği bir kitap aldım, bu hediyenin yanına bir de umut olsun diyerekten çeyrek bilet sıkıştırdım. yaratıcı hediyeler kategorisinde yarışıyorum. işyerinde 26sında yılbaşı partisi yapıyoruz, hediyeler o anda verilecek. söylememek ve erkenden vermemek için sabırsızlanıyorum, umarım dayanacak gücü kendimde bulabilirim.
onun dışında dün güzel bir kahve falı baktırdım. dileğim oluyormuş, hem de pek sağlam tutackmış kendisi. efendim, 2013 yılı içinde önümde diz çökmüş bir adam varmış, yaşasın evlenme teklifi. evlenme meraklısı olduğumdan değil de, evliden farkımız yok o yüzden sanırım. sevmek güzel şey, neden daha ötesinden kaçalım ki?
ben ki içten içe hazırlıklar yapıp, görüp beğendiğim şeyleri evlenince kullanmak üzere alıyorum (sözlükteki karşılığı çeyiz) , kendimi evli düşünmekte bir beis de görmüyorum.
evlilik mevzusunu bir kenara bırakacak olursam, 2013 yılı benim için sürekli yol yol demekmiş, acayip seyhat edecekmişim. ben ufak kardeşin üniversite sınavına girecek olmasına bağlıyorum nedense. gidip gidip geliyormuşum bir yolları... iş anlamında güzel şeyler oluyormuş, terfimi de yeni aldığımı düşünecek olursak, nasıl bir güzellik bekliyor beni bilemedim.
belki çok zor şeyler yaşamadım, belki açta açıkta kalmadım ama çok uzun yollardan geçtiğime inanıyorum. istanbula taşınmadan evvelki benle şimdiki arasında dağlar kadar fark var. ama şimdi şimdi çok mutlu olmayı hakettiğimi düşünüyorum.
hem mutllu hep şanslı bence daha şahane bi' hayat olamazdı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder